ibrahim Yertürk
Köşe Yazarı
ibrahim Yertürk
 

ERİK DALINA ÇIKIP ÜZÜM YEMEK

  İnternet kullanımı artık günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Özellikle pandemi süreciyle birlikte alışveriş alışkanlıklarımız da büyük oranda sanal alana taşındı. Dolayısıyla, üreticiler ve satıcılar tüketiciye ulaşmak için yeni satış ve reklam yöntemleri geliştirme yarışına girdiler. Reklamlar bir yandan tüketicinin ürünleri tanıması ve bilgilenmesi açısından yeni, hızlı ve etkili imkânlar sunarken, diğer yandan dikkat dağıtıcı, sinir bozucu ve rahatsız edici olabiliyor. Bir arkadaşım geçenlerde internette bir yazı okurken, daha önce almayı düşünüp araştırdığı ancak almaktan vazgeçtiği bir ürünün reklam bombardımanına maruz kaldığını anlattı. Reklama tıklayıp satış sitesine girdiğini, oradan hiç alakası olmayan dört farklı ürün aldığını, durup dururken yarım saatten fazla zaman harcadığını ve başta okumaya niyetlendiği yazıyı da okuyamadığını söyledi. Ben de gülerek, "Yani seninkisi 'Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü' olmuş!" dedim. Nasıl mı? Şöyle ki; yüzyıllardır şiirlerini büyük bir keyifle okuduğumuz, bestelenenlerini vecd ile dinlediğimiz Yunus Emre'nin manevi yolculuğunu yazdığı, ilk okuduğumda benim de pek bir şey anlamadığım şiirinde şöyle diyordu: Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü. Bostan ıssı kakıdı, der ne yersin kozumu. Yani: Erik dalına çıkıp orada üzüm yedim. Bahçenin sahibi beni görünce kızarak yanıma geldi ve bana "Neden cevizimi yiyorsun?" diye çıkıştı. Erik yemek için girdiğimiz internette, bir anda kendimizi üzüm yerken bulabiliyor, çıktıktan sonra da birileri "o cevizi niye yedin" diye sorabiliyor. Reklam sektörü bizi böyle bir kafa karışıklığının içine sürükleyebiliyor. Reklamlardan rahatsız oluyorsanız cihazınızın ayarlarından reklam engelleme eklentilerini aktif edebilir, bu amaçla yazılmış yazılımları kullanabilir veya reklamları görmezden gelebilirsiniz. İnsanın tüketici bir meta olarak görüldüğü ve tüketim çılgınlığının baş döndürdüğü bir mecrada istemesek de reklamlara maruz kalacağız. Çünkü kapitalist dünya düzeni insana tüketim kölesi gözüyle bakıyor. Çok tüketenin hırsını ve kibrini pohpohlayıp, tüketemeyeni aşağılıyor. Önemli olan, bu çılgınlığa kapılmadan bilinçli bir kullanıcı ve bilinçli bir tüketici olarak değerlerimizi tüketmeden yaşamaya devam edebilmemiz olsa gerek. Sunulan her yeni fırsat, aslında tüketim hırsımızı kamçılayarak artırır. Artan hırs ise ilk olarak huzurumuzu bozar. "Dünya zaten huzur yeri değil" diyebilirsiniz. Doğru; ancak yolculuğumuzda arada bir mola verip, nefes almaya, dinlenmeye ve tefekküre de ihtiyacımız var. Bu ihtiyacı huzur bulmadan karşılamamız çok zor. Bugün de son sözü Hz. Mevlana'ya bırakalım: "Ne vakte kadar çocuklar gibi cevize, üzüme düşüp kalacaksın? Oğul, bizim cismimiz cevizle üzümdür. Yiğitsen bu ikisinden de geç! Eğer sen geçmezsen Tanrı'nın lütfu, Tanrı'nın keremi seni dokuz kat gökten geçirir." Sağlıcakla Kalınız.   İbrahim YERTÜRK
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2025 -Perşembe

ERİK DALINA ÇIKIP ÜZÜM YEMEK

 

İnternet kullanımı artık günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Özellikle pandemi süreciyle birlikte alışveriş alışkanlıklarımız da büyük oranda sanal alana taşındı. Dolayısıyla, üreticiler ve satıcılar tüketiciye ulaşmak için yeni satış ve reklam yöntemleri geliştirme yarışına girdiler. Reklamlar bir yandan tüketicinin ürünleri tanıması ve bilgilenmesi açısından yeni, hızlı ve etkili imkânlar sunarken, diğer yandan dikkat dağıtıcı, sinir bozucu ve rahatsız edici olabiliyor.

Bir arkadaşım geçenlerde internette bir yazı okurken, daha önce almayı düşünüp araştırdığı ancak almaktan vazgeçtiği bir ürünün reklam bombardımanına maruz kaldığını anlattı. Reklama tıklayıp satış sitesine girdiğini, oradan hiç alakası olmayan dört farklı ürün aldığını, durup dururken yarım saatten fazla zaman harcadığını ve başta okumaya niyetlendiği yazıyı da okuyamadığını söyledi. Ben de gülerek, "Yani seninkisi 'Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü' olmuş!" dedim.

Nasıl mı? Şöyle ki; yüzyıllardır şiirlerini büyük bir keyifle okuduğumuz, bestelenenlerini vecd ile dinlediğimiz Yunus Emre'nin manevi yolculuğunu yazdığı, ilk okuduğumda benim de pek bir şey anlamadığım şiirinde şöyle diyordu:

Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü.

Bostan ıssı kakıdı, der ne yersin kozumu.

Yani: Erik dalına çıkıp orada üzüm yedim. Bahçenin sahibi beni görünce kızarak yanıma geldi ve bana "Neden cevizimi yiyorsun?" diye çıkıştı.

Erik yemek için girdiğimiz internette, bir anda kendimizi üzüm yerken bulabiliyor, çıktıktan sonra da birileri "o cevizi niye yedin" diye sorabiliyor. Reklam sektörü bizi böyle bir kafa karışıklığının içine sürükleyebiliyor. Reklamlardan rahatsız oluyorsanız cihazınızın ayarlarından reklam engelleme eklentilerini aktif edebilir, bu amaçla yazılmış yazılımları kullanabilir veya reklamları görmezden gelebilirsiniz.

İnsanın tüketici bir meta olarak görüldüğü ve tüketim çılgınlığının baş döndürdüğü bir mecrada istemesek de reklamlara maruz kalacağız. Çünkü kapitalist dünya düzeni insana tüketim kölesi gözüyle bakıyor. Çok tüketenin hırsını ve kibrini pohpohlayıp, tüketemeyeni aşağılıyor. Önemli olan, bu çılgınlığa kapılmadan bilinçli bir kullanıcı ve bilinçli bir tüketici olarak değerlerimizi tüketmeden yaşamaya devam edebilmemiz olsa gerek.

Sunulan her yeni fırsat, aslında tüketim hırsımızı kamçılayarak artırır. Artan hırs ise ilk olarak huzurumuzu bozar. "Dünya zaten huzur yeri değil" diyebilirsiniz. Doğru; ancak yolculuğumuzda arada bir mola verip, nefes almaya, dinlenmeye ve tefekküre de ihtiyacımız var. Bu ihtiyacı huzur bulmadan karşılamamız çok zor.

Bugün de son sözü Hz. Mevlana'ya bırakalım: "Ne vakte kadar çocuklar gibi cevize, üzüme düşüp kalacaksın? Oğul, bizim cismimiz cevizle üzümdür. Yiğitsen bu ikisinden de geç! Eğer sen geçmezsen Tanrı'nın lütfu, Tanrı'nın keremi seni dokuz kat gökten geçirir."

Sağlıcakla Kalınız.

 

İbrahim YERTÜRK

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Huzeyfe Yertürk
(24.07.2025 17:47 - #214)
Çok güzel olmuş ellerinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Eyüp cecizci
(24.07.2025 18:27 - #215)
Hocam ağzına yüreğine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hüseyin Kara Osmaniye
(25.07.2025 19:31 - #216)
Sayın hocam kıymetli gardeşim, Rabbim emeğine sağlık, düşüncene kuvvet versin
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

van haber