ibrahim Yertürk
Köşe Yazarı
ibrahim Yertürk
 

Bir Mankurtlaştırma Projesi Olarak Yapay Zeka

Yapay zekânın kullanım alanlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bilgiye kolay erişim ve problem çözme hızı açısından büyük avantajlar sağlamasının yanı sıra, insanın doğal zekâsının kullanımını nasıl etkilediği de önemli bir konu. Yapay zekâ teknolojilerini yoğun olarak kullananların genel ve eleştirel düşünme becerileri nasıl etkileniyor? Düşünme becerilerine olumlu ya da olumsuz nasıl bir etkisi var? Düşünme alışkanlıklarında ne gibi değişimlere sebep oluyor? Nimetlerinden faydalanırken tehlikelerinin farkındalar mı? Bu sorulara cevap arama ihtiyacı hissediyoruz. Yapay zekâ uygulamaları, yazılımcılarının tasarladıkları algoritmalar sebebiyle, özellikle bilinçsiz ve yoğun kullanım sonucu aşırı doza maruz kalan kullanıcıların düşünme becerilerini olumsuz etkileyebilir. İsviçre'den Michael Gerlich ve ekibi bu konuda yaptıkları bir araştırmada hiç de iç açıcı olmayan sonuçlara ulaşmışlar. Araştırma, özellikle sık kullanıcı olan gençlerin yapay zekâya en çok güvenen yaş grubu olduğunu ve bu durumun gençlerin eleştirel düşünme becerilerini olumsuz etkilediği sonucuna varmış. Çoğunluğun yapay zekâya yüklenen ve çıktısı alınan verileri eleştirel bir düşünceyle derinlemesine analiz etmeden, güvenilirliğini ve doğruluğunu teyit etmeden kullanması, insan neslinin nereye doğru evrilmek/evriltilmek istediği sorusunu akıllara getiriyor. Acaba genel olarak tüm insanlık için bir "mankurtlaştırma" projesi mi yürütülüyor? Bilindiği gibi, Orta Asya'da bilinçsiz, kişiliksiz, kimliksiz, körü körüne itaat edip köleleştirilmek istenen kişilerin başı kazınır, ardından başına ıslak bir deve derisi sarılır, elleri ve kolları bağlı bir şekilde güneş altında bırakılırdı. Deve derisi kurudukça gerilerek kapladığı kafayı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek kişinin aklını yitirmesine neden olurdu. Sonuçta bu işkenceye maruz kalan kişi, normalde yapamayacağı şeyler sorgusuz ve sorunsuz yaptırılabilen bir köleye dönüşürdü. Peki, "dünyamıza hâkim kapitalist sistemin ürettiği yapay teknoloji baronları, kendilerinin tanrılaştırdığı ürünlerine gençlerimizi bağımlılaştırarak mankurtlaştırıyor mu?" diye düşünebiliriz. Sizce de Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren Siyonist çete ve destekçilerine en sert tepkiyi göstermesi gerekenler, tam tersine "otur" dediklerinde oturup "kalk" dediklerinde kalkan, ruhu köleleşmiş, tepkisiz birer mankurt değiller mi? Eleştirel düşünme konusunda uzmanlığına güvendiğim bir dostum özelden gönderdiği kısa bir değerlendirmede şunları yazmıştı: "Yapay zekâ bizi cehaletten kurtarmaz. Onu kullanan kişinin zekâsını veya aptallığını güçlendirir. Düşünürlerin olmadığı, uzmanlarla dolu bir dünya, daha kötü hedeflere giden daha hızlı yollar inşa etme riskini taşır. İstediğiniz tüm yapay zekâ uzmanlarını işe alın, ancak eleştirel düşünürler olmadan, yalnızca cehaleti geniş ölçekte programlıyorsunuz." Sık ve bilinçsiz kullanımla gelen bağımlılık, daha aptal, daha cahil ve daha bağlı köleler üretiyor. Maalesef bazılarımız da bunu çocuklarımızın üstün becerileriymiş gibi görebiliyor. Eğer bu noktaya kadar bahsettiklerim size komplo teorileri gibi geliyorsa hızlıca geriye dönüp kendinizi kontrol edebilirsiniz. Akıllı telefonlar hayatımıza girmeden önce, şuan telefonların hafızasında olan bir çok şeyi kendi hafızalarımızda tutmuyor muyduk? Yapay zekanın, aslında bir yerlerdeki bilgisayarlara bağlı olduğunun ve ona verdiğimiz her kişisel bilginin bir yerlerde depolandığının farkında mısınız? Yapay zekanın en nihayetinde bize objektif geri dönüşler değil, kendisine öğretildiği şekilde geri dönüşler yaptığını biliyor musunyz? Yapay zekaya bir şey yazarken bir programla konuşur gibi mi yoksa bir insanla konuşur gibi bir üslup mu kullanıyorsunuz? Böyle bakınca o kadar da komplo teorisi gibi gelmiyor değil mi? Bugünlerde yaşadığımız uluslararası sıcak gelişmeler, doğru bilgiye ulaşma, bilgiyi teyit etme, analiz etme ve üzerinde derinlemesine düşünüp büyük resmi görerek arka planı anlayabilmemiz açısından eleştirel düşünme becerilerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Gelecekte özgürlüğü kendi iradesinde olup teknolojik tanrılara körü körüne itaat etmeyenler, eleştirel becerileri gelişmiş olanlar olacaktır. Yapay zekâdan en verimli ve doğru bir şekilde faydalanabilmek için; gençlerimize bilinçli bir kullanıcı olarak yapay zekâya neyi nasıl sorması gerektiğini öğreterek, aldığı çıktıların doğruluğunu ve güvenirliğini teyit edecek eleştirel düşünme becerilerini geliştirmemiz gerekiyor. Yoksa kendi neslimizin gözlerimizin önünde yavaş yavaş mankurtlaştığına şahit olacağız. Sağlıcakla kalınız. İbrahim YERTÜRK ibryerturk@gmail.com
Ekleme Tarihi: 24 June 2025 - Tuesday

Bir Mankurtlaştırma Projesi Olarak Yapay Zeka

Yapay zekânın kullanım alanlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bilgiye kolay erişim ve problem çözme hızı açısından büyük avantajlar sağlamasının yanı sıra, insanın doğal zekâsının kullanımını nasıl etkilediği de önemli bir konu. Yapay zekâ teknolojilerini yoğun olarak kullananların genel ve eleştirel düşünme becerileri nasıl etkileniyor? Düşünme becerilerine olumlu ya da olumsuz nasıl bir etkisi var? Düşünme alışkanlıklarında ne gibi değişimlere sebep oluyor? Nimetlerinden faydalanırken tehlikelerinin farkındalar mı? Bu sorulara cevap arama ihtiyacı hissediyoruz.

Yapay zekâ uygulamaları, yazılımcılarının tasarladıkları algoritmalar sebebiyle, özellikle bilinçsiz ve yoğun kullanım sonucu aşırı doza maruz kalan kullanıcıların düşünme becerilerini olumsuz etkileyebilir. İsviçre'den Michael Gerlich ve ekibi bu konuda yaptıkları bir araştırmada hiç de iç açıcı olmayan sonuçlara ulaşmışlar. Araştırma, özellikle sık kullanıcı olan gençlerin yapay zekâya en çok güvenen yaş grubu olduğunu ve bu durumun gençlerin eleştirel düşünme becerilerini olumsuz etkilediği sonucuna varmış. Çoğunluğun yapay zekâya yüklenen ve çıktısı alınan verileri eleştirel bir düşünceyle derinlemesine analiz etmeden, güvenilirliğini ve doğruluğunu teyit etmeden kullanması, insan neslinin nereye doğru evrilmek/evriltilmek istediği sorusunu akıllara getiriyor. Acaba genel olarak tüm insanlık için bir "mankurtlaştırma" projesi mi yürütülüyor?

Bilindiği gibi, Orta Asya'da bilinçsiz, kişiliksiz, kimliksiz, körü körüne itaat edip köleleştirilmek istenen kişilerin başı kazınır, ardından başına ıslak bir deve derisi sarılır, elleri ve kolları bağlı bir şekilde güneş altında bırakılırdı. Deve derisi kurudukça gerilerek kapladığı kafayı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek kişinin aklını yitirmesine neden olurdu. Sonuçta bu işkenceye maruz kalan kişi, normalde yapamayacağı şeyler sorgusuz ve sorunsuz yaptırılabilen bir köleye dönüşürdü.

Peki, "dünyamıza hâkim kapitalist sistemin ürettiği yapay teknoloji baronları, kendilerinin tanrılaştırdığı ürünlerine gençlerimizi bağımlılaştırarak mankurtlaştırıyor mu?" diye düşünebiliriz. Sizce de Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren Siyonist çete ve destekçilerine en sert tepkiyi göstermesi gerekenler, tam tersine "otur" dediklerinde oturup "kalk" dediklerinde kalkan, ruhu köleleşmiş, tepkisiz birer mankurt değiller mi?

Eleştirel düşünme konusunda uzmanlığına güvendiğim bir dostum özelden gönderdiği kısa bir değerlendirmede şunları yazmıştı: "Yapay zekâ bizi cehaletten kurtarmaz. Onu kullanan kişinin zekâsını veya aptallığını güçlendirir. Düşünürlerin olmadığı, uzmanlarla dolu bir dünya, daha kötü hedeflere giden daha hızlı yollar inşa etme riskini taşır. İstediğiniz tüm yapay zekâ uzmanlarını işe alın, ancak eleştirel düşünürler olmadan, yalnızca cehaleti geniş ölçekte programlıyorsunuz." Sık ve bilinçsiz kullanımla gelen bağımlılık, daha aptal, daha cahil ve daha bağlı köleler üretiyor. Maalesef bazılarımız da bunu çocuklarımızın üstün becerileriymiş gibi görebiliyor. Eğer bu noktaya kadar bahsettiklerim size komplo teorileri gibi geliyorsa hızlıca geriye dönüp kendinizi kontrol edebilirsiniz. Akıllı telefonlar hayatımıza girmeden önce, şuan telefonların hafızasında olan bir çok şeyi kendi hafızalarımızda tutmuyor muyduk? Yapay zekanın, aslında bir yerlerdeki bilgisayarlara bağlı olduğunun ve ona verdiğimiz her kişisel bilginin bir yerlerde depolandığının farkında mısınız? Yapay zekanın en nihayetinde bize objektif geri dönüşler değil, kendisine öğretildiği şekilde geri dönüşler yaptığını biliyor musunyz? Yapay zekaya bir şey yazarken bir programla konuşur gibi mi yoksa bir insanla konuşur gibi bir üslup mu kullanıyorsunuz? Böyle bakınca o kadar da komplo teorisi gibi gelmiyor değil mi?

Bugünlerde yaşadığımız uluslararası sıcak gelişmeler, doğru bilgiye ulaşma, bilgiyi teyit etme, analiz etme ve üzerinde derinlemesine düşünüp büyük resmi görerek arka planı anlayabilmemiz açısından eleştirel düşünme becerilerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Gelecekte özgürlüğü kendi iradesinde olup teknolojik tanrılara körü körüne itaat etmeyenler, eleştirel becerileri gelişmiş olanlar olacaktır.

Yapay zekâdan en verimli ve doğru bir şekilde faydalanabilmek için; gençlerimize bilinçli bir kullanıcı olarak yapay zekâya neyi nasıl sorması gerektiğini öğreterek, aldığı çıktıların doğruluğunu ve güvenirliğini teyit edecek eleştirel düşünme becerilerini geliştirmemiz gerekiyor. Yoksa kendi neslimizin gözlerimizin önünde yavaş yavaş mankurtlaştığına şahit olacağız. Sağlıcakla kalınız.

İbrahim YERTÜRK

ibryerturk@gmail.com

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

van haber