Kurumların tabelaları sağlam olabilir,
Ama içinde adalet yoksa, o bina sadece dört duvardan ibarettir.
Bugün birçok kurumda bilgiyle, tecrübeyle değil;
yakınlıkla, torpille atanmış yöneticiler oturuyor.
İşi bilen değil, birilerini bilen koltuk sahibi oluyor.
Sonuç ne mi?
– Karar çıkmıyor,
– Hizmet yürümüyor,
– Halk mağdur oluyor.
Liyakatsiz bir yönetici; sadece kendi koltuğunu değil,
kurumun tamamını aşağı çeker.
Çünkü iş ehline verilmezse,
çalışan demotive olur, vatandaş zarar görür.
O koltuklar şerefli makamlardır,
Hatır için değil, hakkaniyet için doldurulmalıdır.
Bir yöneticinin görevi; sadece imza atmak değil,
o imzanın sorumluluğunu taşımaktır.
Ama maalesef bazıları koltuğu sadece güç zannediyor,
emek nedir, liyakat nedir bilmiyor.
Artık bu düzen değişmeli.
– Kurumlar işi bilenlere emanet edilmeli,
– Yöneticilik hak edilerek gelinen bir yer olmalı,
– Sadakat değil, ehliyet ve adalet öne çıkmalı.
Çünkü yönetim, milletin emanetidir.
Ve emanet ehline verilmediğinde;
bozulan sadece düzen değil, milletin güvenidir.