TDH GENEL BAŞKANI SARIGÜL 'SALON VE KOLTUK SİYASETÇİSİ DEĞİLİM '

Türkiye Değişim Partisi (TDH) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül gazetecilerle yaptığı toplantıda " Ben salon ve koltuk siyasetçisi değilim" dedi. TDH Genel Başkanı Sarıgül konuşmasının devamında" Türkiye Değişim Partisi genel başkanıyla, teşkilat yapısıyla, tüzüğü ve görüşleriyle diğer partilerden farklı bir partidir. Nedir farkımız? Ben alışıla gelmiş siyasilerden değilim. Salon ve koltuk siyasetçisi hiç değilim. Açık, net, şeffaf bir siyaset yapıyorum. Genel başkan ve genel merkezle teşkilatlarımız arasında gönül bağı ve dava adamlığına dayanan bir ilişkimiz var. Tüzüğümüz, görüş ve düşüncelerimizle de farklıyız. Genel başkanı üyelerin seçmesi kuralını tüzüğe ilk biz koyduk. BAZI KONULAR SİYASET DIŞINDA KALSIN Siyasilerin sağlıkları, aileleri gibi bazı konular siyaset dışında kalsın. Küfürler, sinkaflı kelimeler siyasette olmasın dedik. Güvenlik ve dış politika gibi konularda iktidar muhalefet birlikte hareket etmelidir görüşünü savunduk. Biz TBMM’ de olsaydık, Türk askerinin bulunduğu yerlerdeki konumlarını zayıflatmamak ve güvenlik içinde çekilmelerini sağlamak için tezkerelerde evet derdik. Sel, deprem, orman yangını gibi konularda önce yaraları sarmaya çalıştık. eleştirilerimizi sonra yaptık. Türkiye Değişim Partisi olarak iktidar şu yanlışları yapmıştır. Biz bunları düzeltmek için şunları, şunları yapacağız diyen bir parti olduk. Avrupa ülkeleri, nüfusları oranında mülteci almak zorundadır dedik. Barınma sorununa ilk biz dikkat çektik. İmar planlarında işyeri, ofis ve AVM olarak geçen yerler konuta dönüştürülsün. Sadece kiralama amaçlı konutlar inşa edilsin. Şirketlere arsa verilsin, çok ucuz konutlar yapılsın, gibi önerilerde bulunduk. KONUŞULMAYANLARI KONUŞAN İLKLERİ BAŞLATAN PARTİ Türkiye Değişim Partisi olarak konuşulmayanları konuşan ilkleri başlatan parti olduk. 20 Aralık 2020 tarihinde kurulduk ve o tarihten sonra yaptığımız tüm konuşmalarda parti olarak demokratik parlamenter sistemden yana olduğumuzu belirttik. Yine o tarihten bu yana “yurttaşlarım takdir ederse başbakan olmak istiyorum” dedim. Gölge bakanlık uygulamasını ilk biz başlattık, iddiamızı ve güvenimizi ortaya koyduk. Hazine ve Maliye gölge bakanımız olarak Sayın Aziz Murat Hatipağaoğlu’nu ilan ettik. Esnaf Bakanlığı kurulmalı diyen ilk biz olduk. Gölge esnaf bakanı Sayın Erol Korkut’u açıkladık. EYT’LİLERİN SORUNLARINI ÜÇ AYDA ÇÖZECEĞİZ EYT’lilerin sorunlarını üç ayda çözeceğimize dair noter onaylı taahhütname verdik. Polislerin çalışma koşullarını, kadın cinayetlerini, uyuşturucu tehlikesini hep gündeme getirdik. Atanamayan öğretmenler yok, atanmayan öğretmenler var dedik. Açık ceza infaz kurumlarındaki 90 bine yakın hükümlünün izinlerinin uzamasını sağladık. Çiftçiye alım garantisi verilmesi gerektiğini söyleyen, fındık 4 dolar olsun diyen ilk biz olduk. YUNANİSTAN’A BARIŞ İÇİN GİTTİK Dış politikada söylenmeyen sözleri biz söyledik. ABD’ye haddini bil diyen tek parti Türkiye Değişim Partisidir. Yunanistan kaynaklı tehlike ve tehditleri hep biz gündeme getirdik. Yunanistan’ı barışa davet etmek için Atina’ya gittik. Tarihi bir uyarı görevimizi yaptık. Şu mesajları verdik. Biz barışçı bir ülkeyiz. Büyük Atatürk’ün bize gösterdiği hedef barıştır. Gelin Ege’nin iki kıyısındaki iki güzel millet olarak ABD’nin oyununa gelmeyelim. Ege denizi barış denizi olsun. Bütçelerimizi silaha değil çocuklarımıza harcayalım. Silahlar gitsin, barış gelsin, sevgi kazansın. TOPLUMSAL BARIŞ AFFI Türkiye Değişim Partisi fikri takip yapan bir partidir. 9 Nisan’dan bu yana af çağrısı yapıyoruz. Bu af çağrımızın da karşılık göreceğine dair kulis haberleri çıkmaya başladığını görüyoruz. Türkiye’yi yönetmek, proje ister fikir ister teşkilat ve kadro ister. Bizim ülke gerçeklerine uygun projelerimiz var. Bizim, üç tane bakanlar kurulu çıkaracak kadar kadromuz var. Bizim ekonomik milliyetçilik gibi 5T formülü gibi çok güçlü fikirlerimiz var. Uluslararası şirketlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin yüzünden tarımı, üretimi bıraktık. Sosyal devleti unuttuk. İş bulmayı, aş bulmayı, barınmayı, piyasaların kaderine bıraktık. Şimdi doymuyor, geçinemiyor, iş bulamıyor ve barınamıyoruz. TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK Biz diyoruz ki tarım ürünleri başta olmak üzere ülkemizde üretebileceğimiz her şeyi ülkemizde üretelim. Enerji dahil, tüm ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımızdan karşılayalım. İhraç ürünlerimizi değerli hale getirelim. Markalaşalım. Türkiye’nin kurtuluşu ekonomik milliyetçilik yapmaktır. Tam bağımsız Türkiye için ekonomik milliyetçilik yapmamız lazım. Türkiye Değişim Partisi olarak, ekonomik milliyetçilik yapacağız. Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura kavuşturacağız. Ülkemizi içeride huzurlu, dışarıda onurlu bir ülke yapacağız.