Bu tarihi kararda, devletin ve yetkililerin önceki Çözüm Süreci deneyimlerinden önemli dersler çıkardığı, süreci daha kararlı ve stratejik bir şekilde yönettikleri açıkça görülmektedir. Bu başarı, yalnızca güvenlik alanında değil, aynı zamanda diplomasi ve toplumsal birlik açısından da büyük bir kazanımdır. Bu nedenle, süreci titizlikle yürüten tüm devlet kurumları ve yöneticiler tebriki hak etmektedir. Bu gelişmenin, sadece Türkiye sınırları içerisinde değil, aynı zamanda Suriye'nin kuzeyinde de olumlu yansımaları olacağına dair güçlü işaretler var. Türkiye'nin Irak ve Suriye ile daha yakın ve istikrarlı ilişkiler kurması durumunda, bölgede uzun zamandır ihtiyaç duyulan kalıcı barış ve iş birliği ortamı sağlanabilir. Böyle bir tablo, sadece terörle mücadelenin zaferi anlamına gelmez; aynı zamanda yeni bir Ortadoğu'nun inşası için temel teşkil eder: daha güçlü, daha istikrarlı ve halkları arasında daha derin bağlara sahip bir bölge. Bu istikrar dalgası, İslam Dünyası'nın kendi içinde bir uyanış yaşamasına, yeni iş birliği mekanizmalarının kurulmasına ve ortak değerler etrafında birleşmesine zemin hazırlayabilir. Ancak bu süreçte en kritik unsurlardan biri de İran’ın tavrı olacaktır. İran’ın, sürece kriz yaratan değil, katkı sunan bir aktör olarak dahil olması, sadece komşularıyla ilişkilerini değil, tüm bölgenin geleceğini olumlu yönde etkileyecektir. Umarız ki bu barış ve iş birliği ortamı, geçmişin acılarını geride bırakan; ortak refahı, adaleti ve dayanışmayı esas alan yeni bir Ortadoğu’nun habercisi olur. Sonuç olarak, toplum uzun yıllardır özlemini duyduğu barış ve huzur ortamına bir adım daha yaklaştı. Bu gelişmeler, milletimizin büyük bedeller ödeyerek geldiği noktada hak ettiği umut dolu bir geleceğe işaret ediyor. Silahların susması, kardeşliğin ve ortak yaşam iradesinin sesinin yükselmesi, yalnızca bir güvenlik kazanımı değil, aynı zamanda toplumsal bir iyileşme sürecidir. İnsanlarımız artık geleceğe daha güvenle bakıyor, çocuklarımıza barış dolu bir yarın bırakma umudu yeşeriyor. Bu süreci kucaklayan toplum, barışın ve istikrarın en güçlü teminatıdır.