MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz : "Söğüt ruhu yaşatılacaktır"

741’inci Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri'ne katılım gösteren MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz yaptığı konuşmada “741. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri” vesilesiyle, tarihimizin ve medeniyetimizin kadim şehri Söğüt’te, sizlerle bir arada olmaktan bahtiyarlık duyduğumu belirtmek istiyorum.   Sözlerimin başında, Türkmen Beyimiz, Saygıdeğer Genel Başkanımız Devlet Bahçeli beyefendinin, hepinize ayrı ayrı selamlarını iletiyorum. Muhterem Söğütlüler, Kıymetli Hazirun; Dünyada çok az millete nasip olan büyük devletler kurma yeteneği bizim milletimizin en büyük meziyetidir.   Bunun en güzel örneğini, azamet ve ihtişamını bugün bile yabancıların daha fazla araştırmaya yöneldiği Osmanlı Devleti'nde görmek mümkündür. Kayı Boyu’nun aziz evlatları bu toprakları yer ve yurt tutarak insanlık için bir umut ateşi yakmıştır. Bu topraklarda, Cihan İmparatorluğuna gidecek devletin beşiği sallanmış, zaferden zafere koşulacak yolun ilk taşları döşenmiştir. Anadolu’nun en köklü yerleşim yerlerinden biri olan Söğüt,Ertuğrul Gazi Han’ın 400 çadırla gelip yerleştiği, Osmanlı’nın kuruluşuna beşiklik eden, bunun yanı sıra kurtuluş savaşının en önemli mücadelelerine ev sahipliği yapan, “kuruluşun ve kurtuluşun şehri” olarak tarihe mal olmuş güzide bir ilçemizdir. “Güneş bayrağımız olsun, gök çadırımız” diyerek Türkistan bozkırlarından “Cihan Hâkimiyeti Mefkuresiyle” çıktığımız Turan yolculuğunda Söğüt, soluklanıp gücümüzü topladığımız önemli bir durağımız olmuştur.   Ertuğrul Gazi ve Söğüt, asırlar önce büyük Türk milletinin uzunca bir durgunluk döneminden sonra yeniden yükselişe geçtiği maddi ve manevi bir kaynağın adıdır. Söğüt’te Ertuğrul Gazi ile vücut bulan asil Türkmen ruhu, aralarına nifak girmiş Anadolu Türklüğünün yeniden birliğe ve dirliğe kavuşmasında ve bu toprakların yurt tutulmasında anahtar rol üstlenmiştir. Ertuğrul Gazi ve neslinin en önemli başarısı, Anadolu Türkmen boylarını ve beylerini, kavga ve kargaşadan uzak tutup, ortak hedeflere yöneltmiş olmalarıdır. Bu birliktelik, 400 çadırlık bir Türkmen varlığından, üç kıtaya yayılan küresel bir kudretin doğmasını ve derin kökler salmasını sağlamıştır. Söğüt toprağından beslenen bir küçük fidandan, koca bir Cihan devletinin doğuşunun sırrı, öncelikle birliğin, kardeşliğin sağlanması ve bunun sürdürülmesinde yatmaktadır.Söğüt ruhunun derinliklerinde Ötüken müktesebatı vardır. Söğüt’ün ruh kök ünde Mete Han’dan Bilge Kağan’a, Atilla’dan Sultan Alparslan’a kadar eğilmeyen, bükülmeyen, kopmayan bir devlet felsefesi ve geleneği bulunmaktadır. Bu felsefe ve duruş hamd olsun bugün de devam etmektedir. Uğruna can verilen, her karışı şehit kanlarıyla sulanan, şühedanın emaneti bu toprakları, “ ya istiklal ya ölüm” diyerek, Türk milletinin ebedi yurdu olarak dünyaya tescil ettirdik. Köklü medeniyetimize ve şanlı tarihimize sahip çıkarak gönül coğrafyamızı “ulu çınarın” gölgesinde muhafaza etmeye devam edeceğiz.Ertuğrul Gazi’nin sancağı yere düşmeyecek, Söğüt ruhu yaşatılacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, Söğüt’ten çıkıp, Anadolu Türk birliğini tesis eden, oradan büyük bir cihan devleti kuran Ertuğrul Gazi’yi, Osman Gazi’yi, Şeyh Edebalı’yı ve yiğit, kahraman ecdadımızı bir kez daha minnet ve şükranla yad ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun. 741’inci Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri’nin kutlu olmasını diliyor hepinize saygılar sunuyor,   Sözlerimi ozanlar piri Dede Korkut’un yüzlerce yıl öncesinden verdiği kutlu bir mesajla bitirmek istiyorum; “Devletli oğul olsa ocağının korudur. Oğul da neylesin, baba ölüp mal kalmasa. Baba malından ne fayda, başta devlet olmasa.” Allah “DEVLET”imizi başımızdan eksik etmesin, Türk milleti ebediyyen var olsun. Sağ olun, var olun, cenab-ı Allah’a emanet olun. Ne mutlu Türk’üm diyene!" dedi.