Malatya Platformu'ndan Yanıt

Siyaset 20.06.2023 - 23:01, Güncelleme: 20.06.2023 - 23:01
 

Malatya Platformu'ndan Yanıt

Prof. Dr. Aysun BAY KARABULUT, Üniversitede Rektör olduğu dönemde yaptığı işler hem akademisyenler tarafından, hem üniversitede okuyan öğrenciler tarafından ve hem de Malatyalılar tarafından bilinmektedir.

  Prof. Dr. Aysun BAY KARABULUT, Üniversitede Rektör olduğu dönemde yaptığı işler hem akademisyenler tarafından, hem üniversitede okuyan öğrenciler tarafından ve hem de Malatyalılar tarafından bilinmektedir.    Prof. Dr. Karabulut’un tarım arazilerinin korunması için yaptığı çalışmalar ve projeler kamuoyu tarafından bilinmektedir. Malatya’ya 2. Tıp fakültesini kazandırmış, 6 fakulte daha aktifleştirerek, sadece 1 ziraat ve 8 MYO ile ilçelerden oluşan üniversiteyi büyüterek, Kayısı, kalite, Tarımsal ürünlerin Geleneksel Tıpta kullanılmasından tutunda kısıtlı bütçeyle yapmış olduğu akademik ve bilimsel çalışmalarla adından söz ettirmiştir.Ki bunlarda sayıştay ve kalite denetimlerinde de raporda yazılmıştır. (ilgili kaynaklar altta gösterilmiştir. Buna rağmen kendisine yönelik adında ‘haber’ yer alan bir site tarafından iftira, karalama yapılmaya çalışılmaktadır. Kimler tarafından peydahlandığı belli olmayan bu sözde haber sitesinin kendilerine ‘gazeteci’ diyen İ. Yalvaç ve B. Karaduman adlı yöneticileri bu iftira ve karalama kampanyasının başını çekmektedir.  Söz konusu bu iki kişiden Burhan Karaduman daha önce ablası eski vekilinde fotoğrafçılığını yapmış olup tahmin edileceği üzere ablasının yönlendirmesiyle, Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un basın bölümünde  temizlikçi kadrosunda  geçici olarak görev yapmış ancak çalışma arkadaşlarını parayla haber yaptırmak iftirasıyla ses kayıtlarıyla suçlama ve işten attırma amaçlı yaptığı usulsüz kayıt yaptığı söylenmiş  ve bir çok kavga ve usulsüzlüğe karışmasının İDDİA edilmesinden dolayı Karaduman, görevine son verilmesini bekleyemeden istifa ederek ayrılmış olduğu ve  ardından elinde hiçbir belge, bilgi olmamasına karşın gazetecilikte ‘iddia’ kelimesinin arkasına sığınarak iftira kampanyasına başlamıştır.  İ. Yalvaç denen şahıs Üniversiteye kendi yeğenlerini ve tanıdığı akrabalarını yerleştirmek istemiştir. Rektörün iyi niyetini suiistimal ve sayısız talepleri nedeniyle artık çekilemez bir hal aldığından artık çevresinden uzaklaştırmak zorunda kalmıştır.  Vay sen misin bunları işe yerleştirmeyen deyip Prof.Dr.Karabulut’a saldırmaya başlamıştır. Prof. Dr. Karabulut, bu iki ismin hedefinde olan ilk isim değildir son isim de olmayacaktır. Bu tarz bir yaşamı kendilerine gelir kapısı olarak gören ve daha önce Malatya’da birçok kişiye yönelik ‘iddia’ adı altında çamur atan bu iki isim ne yazık ki gazeteciliğe de büyük zarar vermektedir. Malatya’da Yalvaç ve Karaduman yüzünden,  mesleğini onuru ve gururuyla yapan, kalemini tehdit, şantaj aracı olarak kullanmayan ilkeli gazeteciler de ne yazık ki aynı kefeye konmaktadır. Bu meslek adına utançtır.  Prof. Dr. Karabulut, Malatya Üniversitesi’nde Rektörlük görevini tamamlamış ve bayrağı kendisinden sonraki Rektöre teslim etmiştir. 14 Mayıs seçimleri için milletvekili aday adayı olmuştur. Seçimlerde partilerden milletvekili adayı olmak isteyen binlerce kişi başvuruda bulunmuştur. TBMM’de yer alacak vekil sayısı bellidir. Bu nedenle aday adayları arasından partiler doğal olarak mevcutlardan öncelikle tercih yapacaktır. Aday gösterilmeyen her isim için böylesine bir iftira atmak meslek ilkelerinden önce insanlık ilkelerine aykırı bir durumdur.  BİR KARALAMA DA MALATYA PLATFORMU’NA Ülkemizde sivil toplum kuruluşlarının dernek/platform/ federasyon… kuruluşları belli kurallar çerçevesine göre yapılmaktadır. Başkanı, yönetim kurulu, asil ve yedek üyeleri, denetim kurulu hepsi bellidir. Buna rağmen yine bu iki isim Malatya Platformu için kaleme aldıkları yazıda ‘kimler tarafından kurulduğu belli olmayan’ ifadesini kullanarak yine kamuoyunda soru işareti oluşturma çabası içerisindedirler.   Prof. Dr. Karabulut’un konuşmacı olduğu ve Malatya Platformu tarafından organize edilen toplantı öncesi ve sonrası sözde yaptıkları haberlerle bu iki isim yine çamur atmaya çalışmaktadır. Toplantının yeri, içeriği ile ilgili bilgiler basın davetinde zaten yer almaktadır. Ancak burada da ‘dar bir katılım’ diyerek yalanlarına devam etmektedirler. Bir kere gazetecilik dilinde ‘dar’ değil bu tarz toplantılara katılım için ‘az’ kelimesi kullanılır. Ancak bundan bile bihaber olan Yalvaç ve Karaduman, yayınladıkları fotoğrafta alan belli olmasına ve davet edilen tüm isimlerin katılmasına rağmen yine karalama çabası içerisindedir.  Mantıkları bellidir ‘çamur at izi kalsın’ ancak bilmedikleri bir şey daha var; ‘güneş balçıkla sıvanmaz’. GAZETECİ TAHİR  İsmet Yalvaç ve Burhan Karaduman, Gazeteci Tahir’in yolundan gitmektedirler. Peki kimdir Gazeteci Tahir?  Tarihe bir göz atalım. İstanbul’da sular idaresi Fransızların yönetimindedir. Müdür değişir. Gazeteci Tahir yeni müdürle tanışmaya gider. Kendini tanıtır ve her ay belirli bir para (rüşvet) ister. Önceki müdür böyle yapmaktadır çünkü. Ancak  yeni müdür para vermeyi kabul etmez. Tahir, gazetesinde bir haber yapar; “Ey ahali abdest alıp su içtiğimiz Terkos gölünde domuz leşi bulunmuştur”  Bu haber üzerine Müslüman halk Terkos suyunu kullanmamaya başlar, sular idaresinin geliri düşer. Fransız müdür Tahir’i çağırır ve ona zarf içinde para verir. Parayı alan Tahir bir sonraki sayısında şöyle bir haber yapar; “Ey ahali her ne kadar geçen sayımızda Terkos gölünde domuz leşi bulundu diye yazdıysak da yaptığımız araştırmalar neticesinde  bunun domuz değil inek ölüsü olduğu anlaşılmıştır” der.  Halk su kullanmaya devam eder,  o günden bugüne Gazeteci Tahirler de çoğalmaya.
Prof. Dr. Aysun BAY KARABULUT, Üniversitede Rektör olduğu dönemde yaptığı işler hem akademisyenler tarafından, hem üniversitede okuyan öğrenciler tarafından ve hem de Malatyalılar tarafından bilinmektedir.
 
Prof. Dr. Aysun BAY KARABULUT, Üniversitede Rektör olduğu dönemde yaptığı işler hem akademisyenler tarafından, hem üniversitede okuyan öğrenciler tarafından ve hem de Malatyalılar tarafından bilinmektedir. 
 
Prof. Dr. Karabulut’un tarım arazilerinin korunması için yaptığı çalışmalar ve projeler kamuoyu tarafından bilinmektedir. Malatya’ya 2. Tıp fakültesini kazandırmış, 6 fakulte daha aktifleştirerek, sadece 1 ziraat ve 8 MYO ile ilçelerden oluşan üniversiteyi büyüterek, Kayısı, kalite, Tarımsal ürünlerin Geleneksel Tıpta kullanılmasından tutunda kısıtlı bütçeyle yapmış olduğu akademik ve bilimsel çalışmalarla adından söz ettirmiştir.Ki bunlarda sayıştay ve kalite denetimlerinde de raporda yazılmıştır. (ilgili kaynaklar altta gösterilmiştir. Buna rağmen kendisine yönelik adında ‘haber’ yer alan bir site tarafından iftira, karalama yapılmaya çalışılmaktadır. Kimler tarafından peydahlandığı belli olmayan bu sözde haber sitesinin kendilerine ‘gazeteci’ diyen İ. Yalvaç ve B. Karaduman adlı yöneticileri bu iftira ve karalama kampanyasının başını çekmektedir.  Söz konusu bu iki kişiden Burhan Karaduman daha önce ablası eski vekilinde fotoğrafçılığını yapmış olup tahmin edileceği üzere ablasının yönlendirmesiyle, Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’un basın bölümünde  temizlikçi kadrosunda  geçici olarak görev yapmış ancak çalışma arkadaşlarını parayla haber yaptırmak iftirasıyla ses kayıtlarıyla suçlama ve işten attırma amaçlı yaptığı usulsüz kayıt yaptığı söylenmiş  ve bir çok kavga ve usulsüzlüğe karışmasının İDDİA edilmesinden dolayı Karaduman, görevine son verilmesini bekleyemeden istifa ederek ayrılmış olduğu ve  ardından elinde hiçbir belge, bilgi olmamasına karşın gazetecilikte ‘iddia’ kelimesinin arkasına sığınarak iftira kampanyasına başlamıştır.  İ. Yalvaç denen şahıs Üniversiteye kendi yeğenlerini ve tanıdığı akrabalarını yerleştirmek istemiştir. Rektörün iyi niyetini suiistimal ve sayısız talepleri nedeniyle artık çekilemez bir hal aldığından artık çevresinden uzaklaştırmak zorunda kalmıştır.  Vay sen misin bunları işe yerleştirmeyen deyip Prof.Dr.Karabulut’a saldırmaya başlamıştır.
Prof. Dr. Karabulut, bu iki ismin hedefinde olan ilk isim değildir son isim de olmayacaktır. Bu tarz bir yaşamı kendilerine gelir kapısı olarak gören ve daha önce Malatya’da birçok kişiye yönelik ‘iddia’ adı altında çamur atan bu iki isim ne yazık ki gazeteciliğe de büyük zarar vermektedir. Malatya’da Yalvaç ve Karaduman yüzünden,  mesleğini onuru ve gururuyla yapan, kalemini tehdit, şantaj aracı olarak kullanmayan ilkeli gazeteciler de ne yazık ki aynı kefeye konmaktadır. Bu meslek adına utançtır. 
Prof. Dr. Karabulut, Malatya Üniversitesi’nde Rektörlük görevini tamamlamış ve bayrağı kendisinden sonraki Rektöre teslim etmiştir. 14 Mayıs seçimleri için milletvekili aday adayı olmuştur. Seçimlerde partilerden milletvekili adayı olmak isteyen binlerce kişi başvuruda bulunmuştur. TBMM’de yer alacak vekil sayısı bellidir. Bu nedenle aday adayları arasından partiler doğal olarak mevcutlardan öncelikle tercih yapacaktır. Aday gösterilmeyen her isim için böylesine bir iftira atmak meslek ilkelerinden önce insanlık ilkelerine aykırı bir durumdur. 
BİR KARALAMA DA MALATYA PLATFORMU’NA
Ülkemizde sivil toplum kuruluşlarının dernek/platform/ federasyon… kuruluşları belli kurallar çerçevesine göre yapılmaktadır. Başkanı, yönetim kurulu, asil ve yedek üyeleri, denetim kurulu hepsi bellidir. Buna rağmen yine bu iki isim Malatya Platformu için kaleme aldıkları yazıda ‘kimler tarafından kurulduğu belli olmayan’ ifadesini kullanarak yine kamuoyunda soru işareti oluşturma çabası içerisindedirler.  
Prof. Dr. Karabulut’un konuşmacı olduğu ve Malatya Platformu tarafından organize edilen toplantı öncesi ve sonrası sözde yaptıkları haberlerle bu iki isim yine çamur atmaya çalışmaktadır. Toplantının yeri, içeriği ile ilgili bilgiler basın davetinde zaten yer almaktadır. Ancak burada da ‘dar bir katılım’ diyerek yalanlarına devam etmektedirler. Bir kere gazetecilik dilinde ‘dar’ değil bu tarz toplantılara katılım için ‘az’ kelimesi kullanılır. Ancak bundan bile bihaber olan Yalvaç ve Karaduman, yayınladıkları fotoğrafta alan belli olmasına ve davet edilen tüm isimlerin katılmasına rağmen yine karalama çabası içerisindedir.  Mantıkları bellidir ‘çamur at izi kalsın’ ancak bilmedikleri bir şey daha var; ‘güneş balçıkla sıvanmaz’.
GAZETECİ TAHİR 
İsmet Yalvaç ve Burhan Karaduman, Gazeteci Tahir’in yolundan gitmektedirler. Peki kimdir Gazeteci Tahir?  Tarihe bir göz atalım. İstanbul’da sular idaresi Fransızların yönetimindedir. Müdür değişir. Gazeteci Tahir yeni müdürle tanışmaya gider. Kendini tanıtır ve her ay belirli bir para (rüşvet) ister. Önceki müdür böyle yapmaktadır çünkü. Ancak  yeni müdür para vermeyi kabul etmez. Tahir, gazetesinde bir haber yapar; “Ey ahali abdest alıp su içtiğimiz Terkos gölünde domuz leşi bulunmuştur” 
Bu haber üzerine Müslüman halk Terkos suyunu kullanmamaya başlar, sular idaresinin geliri düşer. Fransız müdür Tahir’i çağırır ve ona zarf içinde para verir. Parayı alan Tahir bir sonraki sayısında şöyle bir haber yapar; “Ey ahali her ne kadar geçen sayımızda Terkos gölünde domuz leşi bulundu diye yazdıysak da yaptığımız araştırmalar neticesinde  bunun domuz değil inek ölüsü olduğu anlaşılmıştır” der.  Halk su kullanmaya devam eder,  o günden bugüne Gazeteci Tahirler de çoğalmaya.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

van haber