Kurbanlık koyun gibi sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz?! Uyanın artık! Birlikte hareket etme, omuz omuza direnme, hakkı ve hakikati savunma zamanıdır! Hiç kuşkunuz olmasın: Dünyanın en lanetli güruhu Siyonistlerdir! Tarihin her döneminde insanlığın başına bela olmuş, kan dökmeden var olamamış, yeryüzünün kan emici vampirleridir onlar. Bugün de aynı karanlık akıl, aynı şeytani eller, yeni bir işgal senaryosunu sahaya sürmüş durumdadır. Siyonizm yalnızca bir ideoloji değil, bir yıkım makinesidir. FETÖ gibi yapılar ise bu makinenin yerli taşeronlarıdır. CIA’in, MOSSAD’ın, küresel şer odaklarının finanse ettiği bu paralel yapılar; sadece Türkiye’de değil, İran’da, Pakistan’da, Suriye’de, Mısır’da ve tüm İslam coğrafyasında aynı planın parçalarıdır. Her biri bulundukları ülkenin damarına saplanmış bir hançerdir. İran bugün sadece dıştan değil, içindeki ihanet odaklarıyla da mücadele ediyor. Bu savaş sadece İran’ın değil; ümmetin savaşıdır! Bu bir milletin değil, İslam dünyasının varoluş mücadelesidir!   Ancak ne acıdır ki bazı çevreler, bu süreci hâlâ Şii-Sünni ayrımı üzerinden okumaya çalışıyor. İran düşmanlığını öyle bir noktaya vardırmışlar ki, Siyonist İsrail’le aynı hizaya düşmekten bile rahatsız olmuyorlar! Oysa bugün mezhebi farklılıkları değil, ümmetin ortak düşmanlarını konuşma zamanıdır! Konjonktürü doğru okumalıyız! Bugün İran'a yapılan saldırı; yarın Pakistan'a, sonra Türkiye'ye yöneltilmek üzere hazırlanmış bir zincirin halkasıdır. Mezhep değil, birlik zamanıdır! Netanyahu açıkça ilan etti: > "İran'dan sonra sırada Pakistan var!" Peki ya sonra? Elbette ki Türkiye! Unutmayın! Merhum Erbakan Hoca yıllar önce haykırmıştı:   > “Eğer bir gün İsrail, İran’a saldırırsa, bilin ki sırada Türkiye vardır!” Bugün yaşananlar, bu uyarının ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Siyonistler çağdaş Moğollardır. Geçtikleri yeri yakar, yıkar, talan ederler. Arkalarında yetim çocuklar, yıkılmış şehirler, suskun mezarlar bırakırlar. Ama unuttukları bir şey var: Bu topraklar Selahaddinler, Gazneli Mahmutlar, Alparslanlar, Melikşahlar, Fatihler yetiştirmiştir. Bu millet, zulüm karşısında susmayan, mazlumun gözyaşında kendi vicdanını arayan bir millettir! Amerikan emperyalizmi çökmeden, Siyonist rejim ayakta duramaz! Zaten bugün bile Siyonistlerin panik halinde fevc fevc kaçtıklarını, itibarlarını ve korku duvarlarını kaybettiklerini görüyoruz. Ve bu noktada, bir başka hakikati hatırlamalıyız: Rahmetli İmam Humeyni’nin o meşhur tespiti bugün çınlamaktadır: > "Amerika, büyük şeytandır!" Evet, Amerika bugün tasmasını Siyonist devletin boynuna geçirmiştir. Bu kirli yapının sadakati sadece efendisine, yani Amerikan emperyalizmine yöneliktir. Siyonist İsrail, bugün sadece bir kukladır. Gazze’de dökülen kanın, İran’da tırmandırılan kargaşanın, İslam coğrafyasında yayılan fitnenin merkezinde bu alçak işbirliği vardır. Artık yeter! Zamanımızın Hunharları olan Siyonist devlete ve işbirlikçilerine dur demeliyiz! Bu bir çağrıdır: Kardeşliğe, direnişe, hakikate çağrıdır. Susarsak, yarın biz de yanarız!   Beklemek yok! Susmak yok! Seyirci kalmak yok!   Birleşeceğiz! Direneceğiz! Saflarımızı sıklaştıracağız!   Çünkü bu savaş, sadece silahların değil, imanın, ahlakın ve hakikatin savaşıdır. Ya bu çağdaş Moğolları durduracağız, ya da tarih bizi, evlatlarımız bizi, Allah bizi sorumlu tutacak!     --