Kandaşoğlu: Van'da devrim yaptım!

 Erhan Uğurlu ve Ahmet Bayram’ın özel röportajı: Yaptığı başarılı hizmetlerle Van halkının gönlünde yer edinen Van’ın sevilen ve sayılan iş adamlarından Zahir Kandaşoğlu, gazetemizin Genel Yayın Koordinatörleri Erhan Uğurlu ve Ahmet Bayram’ın sorularını yanıtlayarak, dünden bugüne Van için yaptığı faaliyetleri tek tek sıraladı.  Van halkı ile gönül bağı kurduğunuz aşikâr. Bu sevgiyi kazanmak için neler yaptınız? Bu şehirde örnek olacak işlere imza attığımız için Van halkı bizi seviyor. Eğer sizler de bu memlekete örnek olabilecek, halkı memnun edebilecek çalışmalar yaparsanız Van halkı sizi de çok sevecektir. Beni sevmelerinin nedeni budur. Kişilik olarak doğal oluşum, her yerde her fırsatta doğruları söylediğim için bu teveccühü hemşerilerimiz bana layık görmüşler. Kalbimden geçenleri dilimle zikretmişimdir. Ben memleket sevdalısıyım. 24 gün boyunca İstanbul’dan Van’a deve sırtında geldim. Van’ı Amerika’da tanıttım. Bu memleket için önemli işlere imza attım. Bu memleket bana kazandırdı ise benim de bu memlekete vefa borcum vardır. Hemşehrilerim benim başımın tacıdır. Bu memleket için hayallerim var. Keşke tam yetkim olsaydı da, o zaman Van halkına daha güzel işler yapardım. O da yüce Rabbimin takdiridir.” ‘Deve Kervanı’ ile Van’ı dünya gündemine taşıdınız. Halen hafızalarda tazeliğini koruyan ve Van’ın tanıtımına büyük katkı sunan ‘Deve Kervan’ı fikri nereden geldi? “Aslında bu fikrin benim hayatımda çok farklı bir anlamı vardır. Belgesel programlarını izlemeyi çok seviyorum. Yine bir gün evde belgesel izlerken, yabancı kanallardan birinde Dubai’de tanıtım için kullandıkları develeri gördüm. Dubai’ye hemen bir ziyaret gerçekleştirdik. Orada gördüm ki; her şey develerle yapılıyor. Araştırmalarıma başladığımda, geçmiş dönemlerde Osmanlılar döneminde İpekyolu üzerinde deve kervanı yapıldığını öğrendim. O zaman İpekyolu Deve Kervanı yapma fikri aklıma geldi. O dönemin Valisi’nin yanına gittim. Konu ile ilgili araştırmalar yaparak bu deve kervanını gerçekleştirdim. İstanbul’dan Van’a kadar tüm illerde develerin sırtında güzergâhımızdaki tüm illerin meydanlarına girerek, kentin vali ve belediye başkanlarıyla birlikte halkı selamlayarak dolaştık. Bu fikir sayesinde Deve Kervanı ile Van’ın tanıtımına katkı sağlamış olduk. Halen bu konuşuluyorsa doğru bir iş yapmışız demektir. Van için gerekirse tekrar yaparım”    VATSO Hizmet binasının sizin başkanlığınız döneminde yapılan tarihi bir hizmet olduğu kamuoyu tarafından bilinmektedir. Van TSO olarak isminin değiştirilmesi hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? “VATSO, Van Ticaret ve Sanayi Odası’nı temsil eden bir isimdi. Van’ın tüccarını ve esnafını temsil eden bir markaydı. Orası bir meslek odasıdır. Kimsenin babasının malı değildir. Ben odadan ayrıldığım zaman, VATSO Zahir’in döneminden kalmaydı, VATSO Zahir ile anılıyor diyerek, VATSO ismini değiştirmek istediler. Bu isimden korkanlar, akıl almaz bir hareketle o dönemin yönetim kurulu başkanı tarafından VATSO ismi Van TSO olarak değiştirildi. Bunu neden yaptılar anlam veremiyorum. Bu isme neden bu kadar taktılar, buna kimse bir anlam veremedi. Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) her ilde ve her yerde var. Sanayi Bakanlığı’na bağlı bir kurumdur. Bunu kaldırıp Van TSO yapmak ne anlama geliyor? VATSO markasını korumak adına, tüccar ve esnafımızın talebine karşılık vermek için aynı isimle bir dernek kurduk. VATSO neden Van’ın işadamları derneği olmasın dedik. Oda Van’ın işadamlarının, tüccarının ve esnafının kimliği olsun diye düşündük. Şuan TÜSİAD’ ın Türkiye’de nasıl bir etkisi ve yetkisi varsa, Van’da da VATSO’nun öyle bir etkisi olacaktır. Büyük bir şevk ile Van’ın tüm eksikliklerini gündeme taşıyacak, burada çözüldüyse çözüldü, çözülmediyse Ankara’ya taşıyacak bir yapıdır. Yeni binamızın da tadilat işlemleri tamamlandı. Hazırlıklarımız bitmek üzere. Yakında açılışımızı da gerçekleştirerek Van’a hizmet edeceğiz. Yine deve kervanı gibi birçok iz bırakacak hizmetlere imza atacağız. Yeni etkinlikler, yeni projeleri gündeme getireceğiz.” ​ VATSO Derneğini kurarak kamuoyunda ciddi bir ses getirdiniz. Tekrardan bir Ticaret ve Sanayi Odası adaylığınız söz konusu olur mu? “Van Ticaret ve Sanayi Odası bir meslek odasıdır. Bir kurumdur. Resmi bir plakadır. Van’ın bir kimliğidir. Tüccar ve esnafın kendi malıdır. Bu devletin herhangi bir kurumundan alınan bir katkıyla yapılmamıştır. Tamamı esnafımızı katkılarıyla yapılmıştır. Bu oda bizim gururumuz ve şerefimizdir. Bu odanın yönetimi elbet bir gün değişecektir. Van Ticaret ve Sanayi Odası’nı hak eden bir kişi gelecektir. O oda gerçek sahibine kavuşacaktır. Benden sonra o odanın başına geçenler şimdiye kadar sadece 3-5 tane bankayla anlaşarak, binanın önüne 5 tane ATM kurmuş. Onlardan da para alıyor. O zamanın Başbakanı, bakanları bu binaya Beyaz Saray ismini layık gördüler. İsmi Beyaz Saray’dır. Sonradan VATSO oldu. Amerika’ya rakiptir dedik. Binamızın rengi de beyazdı. Sonradan bunun rengini de değiştirerek sarıya boyadılar. O mantığı da değiştirdiler. Allah’ın ismi ve kuvvetiyle Van Ticaret ve Sanayi Odası gerçek sahibine kavuşacaktır. VATSO Türkiye genelinde gümrük kapılarını işleten A.Ş.’ ye yüzde 5 ortaktır. Eskiden bu ile gelenler ilk başta VATSO’ yu ziyaret ederdi. Kim gelirse gelsin, ilk önce bizden brifing alırdı sonra diğer programlarına katılırdı. VATSO şuan ki durumunda olacak bir oda değildi. Acı bir tabloyla karşı karşıyayız. VATSO’nun her gün gündemde olması lazım.”   VATSO binasının Van’a kazandırılmasında büyük emeklerinizin olduğunu biliyoruz. Mevcut yönetim Zahir Kandaşoğlu ismini binada yaşatıyor mu? “Bir zamanlar VATSO’ da ismimiz yaşatılıyordu. Fakat daha sonradan kaldırıldı. Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın şuan ki başkanı Necdet Takva, başkanlık yaptığım dönemde genel sekreterdi. Bu teklifi de yönetim kuruluna ve meclise getiren Necdet Takva’ydı. Ve o zaman dedi ki; ‘Zahir başkan bu binaya bu zamana kadar büyük bir emek verdi. Biz bu adamın ismini bu binada bir yere vermek zorundayız.’ Bunu söyleyen, Necdet Takva’ydı. Bir salonun ismini Zahir Kandaşoğlu Sanat Merkezi yaptılar. Tabela yaptılar. Bende çıktım hem meclise, hem yönetime teşekkür ettim. Benim emeğimi boşa çıkarmadığınız ve bana böyle bir jest yaptığınız için sizlere teşekkür ediyorum dedim. Daha sonra bu binanın yapımında emeği geçen herkese teşekkür mahiyetinde plaketler yaptırarak, teşekkür ilettim. Kendi isteğimle başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra, bunlar yönetime gelir gelmez Zahir Kandaşoğlu ismine kafayı taktılar. Önce oda girişindeki isimleri kaldırdılar. Sonra da benim ismimi verdikleri salonun ismini değiştirdiler. Bu binada emeği olan bir kişinin adını kaldırmakta nedir? Ben odaya her ay en fazla aidatı ödeyen biriyim. En fazla stopaj vergisi ödeyen yine bizim grubumuzdur. Bunları görmezden geliyorsun. Bizim resimlerimizin tümünü kaldırıyorsun. Bize ait odada hiçbir eser, resim bırakmadılar. VATSO’nun tanıtım CD’sini çıkardılar yine bize yer vermediler. Yani kısacası bize çok acı çektirdiler. İnsanlığa yakışmayan, insanın gururuyla oynayan hareketlerde bulundular. Böyle bir muamele yaptılar. Ancak yönetim ve yetki onlarda. Bizde çok fazla kurcalamadık, bu şekilde kabullendik. VATSO’nun gerçek sahiplerine teslim dileceği günü bekliyoruz” Uzun yıllar kentin markası olan Vanspor’da görev aldınız. Başarı işlere imza attınız. Vanspor’un mevcut durumu hakkında düşünceleriniz nelerdir? “Namuslu, şerefli bir şekilde her zaman Vanspor’un yanında oldum. Mevcut başkan Servet Yenitürk’ü bile destekledim. Sabahlara kadar tüccar ve esnafları arayarak destek topladım. Hiç duyarsız kalmadım. Ama dedim ki; Servet başkan Allah rızası için yeter ki bu işin içine başka işler katma, bizler senin yanındayız. Fakat işin içinde başka planların olduğunu, başka samimiyetsizliklerin düşünüldüğünü ve işin başka yerlere gideceğini bilmiyordum. Birden bire değişik değişik bahaneler ve planlarla Vanspor’u belediyeden almış kendi adına çevirmiş, adeta tapulamış. Kendi akrabalarını delege yaparak, Vanspor’a ipotek koymuş. Halkın sevdası olan Vanspor’umuzu, kendine almış. Şuan da Vanspor diye bir şey yok aslında. Servet Yenitürk Spor var. Vanspor artık, Servet Yenitürk Spor’un şirketine aittir. Ne kimse elinden alabiliyor, ne kimse aday olabiliyor. Adamın şartını kabul edebilirsen alabilirsin. Kabul etmediğin sürece alamazsın. Biz geçen yıl aday bulduk, getirdik burada destekledik ekip kurduk fakat adam kongre yapılmasın diye hesaplar yaptı. Kimse çıkıp demedi sen nasıl bırakmıyorsun kongre olsun. Bu halkın malıdır, Vanspor ismini taşıyor. Kimse tepki göstermeyince, adamın özel malı oldu. Özel malına kim ne diyebilir ki? Adam takımı borçlandırmış, tüm akrabalarını delege yapmış, bizim delegeliğimizi silmiş. Biz orada 7 sene hizmet ederek, gururla takıma verdiğimiz parayı takıma hesaplamadık, cebimizden gitti. Gerçek Van sedalısı böyle olmalıdır. Şimdi başka bir durum var. Van’ın ismini kullanıyorlar. Ama ortada Vanspor diye bir şey yok. Vanspor’un ismi çok ciddi bir şekilde lekeleniyor. Servet bey bu işi yapamıyorsa, acilen bu takımı öz sahipleri olan Vanlılara teslim etmelidir. Diğer takımlar harıl harıl transfer yaparken, Vanspor’umuzdaki belirsizlik bizleri derinden üzüyor”    Van’daki yürütülen çalışmaları nasıl buluyorsunuz. Van için olmazsa olmaz dediğiniz neler vardır? “Birisi Van hakkında iyi bir şey dediği zaman, iyi bir şey yaptığı zaman, Van için atılan her olumlu adım tüm Vanlılar gibi beni de mutlu ediyor. Van için güzel eserler oluştuğu zaman, güzellikler olduğu zaman ben çok mutlu oluyorum. Fakat Van şuan da hak ettiği yerde değil ne yazık ki. Nasıl Van’da stadyum olmaz, Nasıl Van’da otogar olmaz, Nasıl Van’da çevre yolu olmaz. Bunlar kentin kimliğidir. Kişi kimliksiz nasıl il dışına dahi çıkamıyorsa, Van’da da bunlar olmadan hiçbir şekilde ne il dışına ne yurt dışına çıkamayız. Türkiye’nin tüm havaalanları değişti Van’ın havaalanı değişmedi. Ben oradan geçince utanıyorum. Trabzon’a, Malatya’ya ve Diyarbakır’a gidiyorsun devasa bir havalimanıyla karşılaşıyorsun. Bizim ki hep aynı hep aynı.” Zahir Kandaşoğlu’nun Van’a büyük kazanımları olmuştur. Sosyal medya gündeminde projeleriyle gündeme gelmek isteyenlere neler söylemek istersiniz? “Bu memlekette bakanların, oda başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının yapmadığını ben yaptım. Kapıköy Transit Geçiş Kanunu çıkarmak için çok çaba sarf ettim. Bir lafla, bir sözle, bir tweet atmakla almadım. Bir eylemle aldım ben bu kanunu. Kapıköy Transit Geçişi Zahir Kandaşoğlu’nun kendini feda etmesiyle gerçekleşmiştir. Recep Tayip Erdoğan 2001 yılında ilk Başbakan olduğu dönemde Doğu Anadolu’nun kalkınması için Erzurum’da bölge adına yaptığı ekonomik kalkınma toplantısında 2 çanta dolusu Kapıköy üzerinde yaptığımız ithalat ve ihracatın malzemelerini tek tek Sayın Başbakanımıza göstererek, bizim yaptığımız bu işler ithalat ve ihracat mıdır? Yoksa çerçicilik midir? diye sordum. Sayın Başbakanımda; bu bir çerçiliktir kesinlikle ithalat ve ihracat olamaz diyerek, Kapıköy’ü resmi gazetede yayınlayarak transit kapı olarak kayıtlara geçmesini sağladı. Kocaeli Parkı’nı bu şehre nasıl kazandırdığımı gidip sorun Kocaeli’nde. Bir tweetle, bir sözle bu işler olmaz. Samimiyet ve yürek lazım. Bunları da neden söylediğimin anlaşılmasını isterim. İstediğiniz zaman başaramayacağınız iş yoktur. Bu kentte hep bir güç birliği oluşsun istedim. Ama ne yazık ki, güç birliği yapılması yerine, herkes sosyal medyalarda boy göstermeye başladı. Sosyal medya üzerinden şovmenlik yapmalarını doğru bulmuyorum. Bu memleketi kendinize reklam aracı olarak görmeyin.  Hizmet getirin, hizmet!” İş adamı Kandaşoğlu’nun iş hayatı ile ilgili merak edilen tüm detaylar önümüzdeki sayıda siz okurlarımız ile olacaktır.