Başkan Erdemir' Bu Gemi Batarsa Hepimiz Batarız'

Gündem 14.11.2022 - 13:14, Güncelleme: 14.11.2022 - 13:14
 

Başkan Erdemir' Bu Gemi Batarsa Hepimiz Batarız'

Hak ve Kardeşlik Hareketi Üsküdar Belediyesi Mavi Salonda "STK ve Kanaat Önderileri ile Toplumsal Dayanışmanın Sağlanması" konulu proje kapsamında yüzlerce STK ve Kanaat önlerini bir araya getirdi.

  Hak ve  Kardeşlik Hareketi Genel Başkanı Profesör Doktor Naki ERDEMİR yaptığı konuşmasında; "Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün, aynı medeniyetin ve aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Daha önemlisi inançlarımız, mezheplerimiz, cemaatlerimiz, değerlerimiz, etnik kökenlerimiz ve dillerimiz farklı olabilir.  Ama hepimiz aynı gemi içerisinde okyanus ortasına yol almaktayız. Birileri gemiyi delmeye kalkarsa hepimiz batarız. Birilerin geminin alt katında birilerinin üst katında veya sağında solunda olmasının hiç önemi yoktur. Her ne kadar evlatlarımızın bir kısmı dışarıda kalsa da biz hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz bu ay yıldızlı bayrağın gölgesi altındayız ve bu bayrağımızın adı Türkiye bayrağıdır. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani ve Rzidi'den önce Türkiye vardır. Alevi'den sünni'den önce Türkiyeli vardır.  Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Rum ve Ermeni'den önce Türkiye vardır. Ne oldu da bugün bu hale geldik. Şunu iyi bilmek lazım 1921 anayasasında Türkiye'lilik esası üzerine inşa edilmişti. 1921 anayasasının hiçbir yerinde herhangi bir etnisiteye referans yoktu. Devletimizin dini İslamdı daha sonra 10 Nisan 1928 yılında kaldırıldı. 1937 yılında ise laiklik din haline getirildi.     Ümmetin halifesi mevcuttu, devlet Türkiye devleti şeklinde tanımlanmıştı. Vatandaşlık tanımı herhangi bir etnik kimliği öne çıkarak yapılmamıştı. Bugün olduğu gibi hepimiz aynı gemideydik ve aynı geminin yolcuları olarak isimlendirilmiştik. Halkımızın bir ruhu vardı bu ruhunun adı Çanakkale ruhu idi. Çanakkale ruhunu tuz ruhuna çevirdiler. O da halkın sufli duygularını kabarttı fakat temizlemedi. İşte bu madalyonun bir tarafının ruhu da Türkiyelilik ruhudur. Neden Türkiyelilik diyoruz?  Bir ışık kaynağı önce yakın çevresinden uzağa doğru aydınlatır. Bu da maddenin tabiatına konulmuş bir kanundur. Haliyle yaşam mekanımız Türkiye'dir. Türkiye'lilik, etniseler üstüdür.  Türkü, Kürdi, Lazı ve Çerkesi, Alevisiyle Sünnisiyle Ermenisiyle 2022 yılı itibariyle 83 milyon; Türkiye vatandaşlığına hiç itiraz etmeden içselleştirerek ulaşabileceği şemsiye bir kavramdır. Bu unsurları siz sadece imanla islamla adalet ve hak ve hakkaniyet anlayışıyla birbirine perçinleyebilirsiniz. Ondan dolayı halkımızın ortak değerleri vardır, ortak kültürü vardır, ortak medeniyeti vardır. Bunların üzerinde birliği ve beraberliği sağlayabiliriz. Bu şekilde birlik ve beraberlik olduğumuz zaman yine tarihte olduğu gibi yerimizi alırız.  Bundan dolayı Hak ve Kardeşlik Hareketi kökleri hakka dayanan yeni bir ses, yeni bir nefestir. Halkın kendisi ve mazlumların gür sesidir. Bu sebeple ayrım yapmadan ümmetin değerlerine, kültürüne, inancına, örf ve adetlerine sahip çıkan, hakkın hakim olması için çalışan tüm cemaatleri, cemiyetleri ve STK 'ları kardeş kabul eder. Bu uğurda gayret sarf eden ümmetin önderlerini anmaya ve anlatmaya çalışır. Daha açık ifadesiyle Mehmet Akif'i, Abdülhamit Han'ı, Bediüzzaman Hazretlerini, Fatih Sultan Mehmet'i anarken Ahmet'i Xani, Meleyi Ceziriyi, Seyyit Kutubu, Aliye İzzetbegoviçi Muhammed İkbal'i ve daha nice İslam büyüğünü asla göz ardı etmez. Çok önemli bir husus dinden geçinmez dini ihlasla yaşamaya gayret sarf eder. İhlas olmazsa Allah'ın yardım etmeyeceğini bilir. Dini hayatın merkezine koymaya çalışır. Hakka dayalı siyaseti meşru görür. İslam'a, insana, topluma ülkeye ümmete hizmet etme aracı kabul eder. Meşru siyasetin Peygamber mesleği Hz.  Muhammed (SAV)'i ordu komutanı, devlet başkanı aile reisi ve mescitte imam olduğunu çok iyi bilir. Sistemi islamileştirmek yerine İslam'ı sistemle bağdaştıranlardan Allah'a sığınır. Siyasallaşmaya değil sivilleşmeye çalışır. İslam ümmetine ve dünyaya açılabilmek için mahalli söylemleri bir kenara bırakır. Bu nedenle de Türkçenin Arapçanın ve Kürtçe'nin devlet tarafından isteğe bağlı öğretilmesini önerir. Herhangi bir ferdi zorla türkleştirme kürtleştirmem ve araplaştırma anlayışını kabul etmez. Bir buçuk milyar islam alemini kardeş kabul ettiğinden ümmetin vahdeti için İslam Birliğini savunur. Herhangi bir olayda karar verirken istişare etmeyi kendisine şiar edinir.  Hak ve Kardeşlik Hareketinin derdi ve davası ülkenin birliği beraberliği kardeşliği, hakkın hakim olması ve ümmet davasıdır. Sevdası hak hukuk ve adalet sevdasıdır. Medeniyetimizin dirilişinin ve inşasının sevdasıdır. Bu sebeple ne mutlu, Müslümanın mefküresinde, eşit halk ve eşit hak anlayışında, Türkiye gemisinde Ümmet rotasında, kadim medeniyet ve kutlu millet temelinde güçlü büyük Türkiye'yi inşa ve ihya etmeye gayret sarf edenlere....diyerek sözlerini bitirdi.
Hak ve Kardeşlik Hareketi Üsküdar Belediyesi Mavi Salonda "STK ve Kanaat Önderileri ile Toplumsal Dayanışmanın Sağlanması" konulu proje kapsamında yüzlerce STK ve Kanaat önlerini bir araya getirdi.

 

Hak ve  Kardeşlik Hareketi Genel Başkanı Profesör Doktor Naki ERDEMİR yaptığı konuşmasında; "Hepimiz aynı ecdadın, aynı kültürün, aynı medeniyetin ve aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Yaşam tarzlarımız farklı olabilir. Daha önemlisi inançlarımız, mezheplerimiz, cemaatlerimiz, değerlerimiz, etnik kökenlerimiz ve dillerimiz farklı olabilir.  Ama hepimiz aynı gemi içerisinde okyanus ortasına yol almaktayız. Birileri gemiyi delmeye kalkarsa hepimiz batarız. Birilerin geminin alt katında birilerinin üst katında veya sağında solunda olmasının hiç önemi yoktur. Her ne kadar evlatlarımızın bir kısmı dışarıda kalsa da biz hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz bu ay yıldızlı bayrağın gölgesi altındayız ve bu bayrağımızın adı Türkiye bayrağıdır. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani ve Rzidi'den önce Türkiye vardır. Alevi'den sünni'den önce Türkiyeli vardır.  Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Rum ve Ermeni'den önce Türkiye vardır. Ne oldu da bugün bu hale geldik. Şunu iyi bilmek lazım 1921 anayasasında Türkiye'lilik esası üzerine inşa edilmişti. 1921 anayasasının hiçbir yerinde herhangi bir etnisiteye referans yoktu. Devletimizin dini İslamdı daha sonra 10 Nisan 1928 yılında kaldırıldı. 1937 yılında ise laiklik din haline getirildi.

 

 

Ümmetin halifesi mevcuttu, devlet Türkiye devleti şeklinde tanımlanmıştı. Vatandaşlık tanımı herhangi bir etnik kimliği öne çıkarak yapılmamıştı. Bugün olduğu gibi hepimiz aynı gemideydik ve aynı geminin yolcuları olarak isimlendirilmiştik. Halkımızın bir ruhu vardı bu ruhunun adı Çanakkale ruhu idi. Çanakkale ruhunu tuz ruhuna çevirdiler. O da halkın sufli duygularını kabarttı fakat temizlemedi. İşte bu madalyonun bir tarafının ruhu da Türkiyelilik ruhudur. Neden Türkiyelilik diyoruz?  Bir ışık kaynağı önce yakın çevresinden uzağa doğru aydınlatır. Bu da maddenin tabiatına konulmuş bir kanundur. Haliyle yaşam mekanımız Türkiye'dir. Türkiye'lilik, etniseler üstüdür.  Türkü, Kürdi, Lazı ve Çerkesi, Alevisiyle Sünnisiyle Ermenisiyle 2022 yılı itibariyle 83 milyon; Türkiye vatandaşlığına hiç itiraz etmeden içselleştirerek ulaşabileceği şemsiye bir kavramdır. Bu unsurları siz sadece imanla islamla adalet ve hak ve hakkaniyet anlayışıyla birbirine perçinleyebilirsiniz. Ondan dolayı halkımızın ortak değerleri vardır, ortak kültürü vardır, ortak medeniyeti vardır. Bunların üzerinde birliği ve beraberliği sağlayabiliriz. Bu şekilde birlik ve beraberlik olduğumuz zaman yine tarihte olduğu gibi yerimizi alırız. 
Bundan dolayı Hak ve Kardeşlik Hareketi kökleri hakka dayanan yeni bir ses, yeni bir nefestir. Halkın kendisi ve mazlumların gür sesidir. Bu sebeple ayrım yapmadan ümmetin değerlerine, kültürüne, inancına, örf ve adetlerine sahip çıkan, hakkın hakim olması için çalışan tüm cemaatleri, cemiyetleri ve STK 'ları kardeş kabul eder. Bu uğurda gayret sarf eden ümmetin önderlerini anmaya ve anlatmaya çalışır. Daha açık ifadesiyle Mehmet Akif'i, Abdülhamit Han'ı, Bediüzzaman Hazretlerini, Fatih Sultan Mehmet'i anarken Ahmet'i Xani, Meleyi Ceziriyi, Seyyit Kutubu, Aliye İzzetbegoviçi Muhammed İkbal'i ve daha nice İslam büyüğünü asla göz ardı etmez. Çok önemli bir husus dinden geçinmez dini ihlasla yaşamaya gayret sarf eder. İhlas olmazsa Allah'ın yardım etmeyeceğini bilir. Dini hayatın merkezine koymaya çalışır. Hakka dayalı siyaseti meşru görür. İslam'a, insana, topluma ülkeye ümmete hizmet etme aracı kabul eder. Meşru siyasetin Peygamber mesleği Hz.  Muhammed (SAV)'i ordu komutanı, devlet başkanı aile reisi ve mescitte imam olduğunu çok iyi bilir. Sistemi islamileştirmek yerine İslam'ı sistemle bağdaştıranlardan Allah'a sığınır. Siyasallaşmaya değil sivilleşmeye çalışır. İslam ümmetine ve dünyaya açılabilmek için mahalli söylemleri bir kenara bırakır. Bu nedenle de Türkçenin Arapçanın ve Kürtçe'nin devlet tarafından isteğe bağlı öğretilmesini önerir. Herhangi bir ferdi zorla türkleştirme kürtleştirmem ve araplaştırma anlayışını kabul etmez. Bir buçuk milyar islam alemini kardeş kabul ettiğinden ümmetin vahdeti için İslam Birliğini savunur. Herhangi bir olayda karar verirken istişare etmeyi kendisine şiar edinir.
 Hak ve Kardeşlik Hareketinin derdi ve davası ülkenin birliği beraberliği kardeşliği, hakkın hakim olması ve ümmet davasıdır. Sevdası hak hukuk ve adalet sevdasıdır. Medeniyetimizin dirilişinin ve inşasının sevdasıdır. Bu sebeple ne mutlu, Müslümanın mefküresinde, eşit halk ve eşit hak anlayışında, Türkiye gemisinde Ümmet rotasında, kadim medeniyet ve kutlu millet temelinde güçlü büyük Türkiye'yi inşa ve ihya etmeye gayret sarf edenlere....diyerek sözlerini bitirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yerelvanhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

van haber