Bölge Derbisinden Barışa ve Sorumluluğa Dair

Değişim, hayatın kaçınılmaz gerçeğidir. Ancak bu değişimden geriye dönülmez hatalar doğmaması adına, zaman zaman bazı uyarılarda bulunmak zorundayız. “Atı alan Van’ı geçmesin, pişmiş tavuğun başına gelen şehrimizin başına gelmesin” diyerek, bu yazıyı kaleme alma gereği duydum.

 Van'da oynanan Vanspor – Amedspor karşılaşması bir futbol müsabakasının ötesinde futbol çatısı altında ülkemize verilecek güçlü bir kardeşlik mesajıydı.

Bölge derbisi olarak nitelendirilen bu mücadele, dostluk ve kardeşlik mesajlarıyla başlaması açısından hepimizi mutlu etti. Amedspor kafilesini ve taraftarlarını en iyi şekilde ağırlayan Vanspor FK Başkanı Sayın Erol Temel'e, kadim şehrimiz Van’ın misafirperverliğini bir kez daha en güzel şekilde yansıttığı için teşekkür ediyoruz.

Karşılaşma öncesinde iki takımın taraftarlarının kol kola stadyuma giriş yapması, Türkiye’nin özlediği bir tabloydu. Bu görüntü, sadece Van ve Diyarbakır halkına değil, tüm ülkemize örnek olacak nitelikteydi. Sporun birleştirici ruhunu yansıtan bu davranış, gelecekte daha fazla dostluk ve hoşgörü ortamının inşa edilmesine vesile olabilir.

Sezona iyi başlayan, ancak ardından yaşadığı form düşüklüğüyle 5 haftadır galibiyet yüzü göremeyen Vanspor için bu maç adeta bir dönüm noktasıydı. Teknik Direktör Hakan Kutlu’nun üzerindeki baskı, taraftarların ve camianın galibiyet beklentisiyle birleşince maç bir "ölüm kalım" mücadelesine dönüştü.

Bölge derbisinde maça ilk yarıda istenilen futbolu sahaya yansıtamayan ancak, ikinci yarıda sergilediği baskılı oyunla Vanspor güçlü rakibi Amedspor'u 3-0 gibi net bir skorla mağlup etmeyi başardı. Bu sonuç, takımın moral bulmasını ve 9. sıraya yükselerek rahat bir nefes almasını sağladı.

Ancak ne yazık ki bu sevincimiz de bazı Amedspor taraftarı tarafından asılsız ithamlarla gölgelenmeye çalışıldı. Teknik Direktörümüz Hakan Kutlu'nun ikinci golden sonraki sevinci, bazı çevrelerce sosyal medyada hedef gösterilerek eleştirildi. Kimi paylaşımlarda hoca "faşist" gibi son derece ağır ve mesnetsiz ifadelerle yaftalanmaya çalışıldı.

Buradan açıkça belirtmek isterim ki; bir teknik direktörün maç içindeki sevincini ideolojik çerçevede yorumlayıp, sosyal medya üzerinden linç kampanyası başlatmak ne sportmenliğe ne de barışa hizmet eder. Üstelik bu tarz söylemler, iki kulüp arasında yıllardır örülmeye çalışılan kardeşlik bağlarına da zarar verir.

Vanspor’un teknik kadrosu ve yönetimi üzerinden parmak sallayanlara da söyleyecek sözümüz var: Hiç kimsenin Vanspor’un iç işlerine karışmaya, yönetime akıl vermeye hakkı yoktur. Eleştiri elbette olacaktır, ancak bu eleştiriler yapıcı ve saygı çerçevesinde olmalıdır.

Futbol üç ihtimalli bir oyundur. Bugün Vanspor kazanır, yarın Amedspor. Önemli olan bu rekabetin dostluk içinde sürdürülebilmesidir. Hepimiz aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Aynı havayı soluyor, benzer acılardan geçiyor, aynı ekmeği paylaşıyoruz. Bölge takımları olarak birbirimize düşman değil, destek olmalıyız.

Bir futbolcunun veya bir teknik direktörün hangi milletten, hangi inançtan, hangi siyasi görüşten olduğuna değil; sahaya ne kattığına bakmalıyız. Hakan Kutlu’ya yönelik bu ithamlar hem kişisel haklara hem de sporun ruhuna aykırıdır.

Yapılması elzem olan,

Vanspor Teknik Direktörü Hakan Kutlu’dan,

Vanspor Kulüp Başkanı Erol Temel ve yönetiminden

derhal özür dilenmelidir.

Bu yazıyı yazarken Diyarbakır halkının tamamını hedef almadığımı özellikle belirtmek isterim. Çünkü biliyoruz ki, sağduyulu, kardeşliği savunan ve sporu gerçekten seven çok sayıda Amedsporlu dostumuz da bu yaşananlardan rahatsızlık duymuştur.

SÖZÜN HÜLASASI ŞUDUR;

Kutuplaşmak kolay, kardeş kalmak zordur.

Zoru başaralım.

Barışı, kardeşliği ve dostluğu bir derbiye sığdıran bu iki güzide kulübün, bu olumlu tabloyu gölgede bırakacak yaklaşımlardan uzak durmasını temenni ediyorum.

Spor; öfkenin değil, umudun dili olmalıdır.

Saygılarımla, esen kalın.

Vanhaberleri - Van haber - yerel Van haber - yerel haberler