PKK’nın yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurduğu kararda, örgütsel yapının sona erdirilmesi ve silahlı mücadelenin tamamen bırakılması yönünde karar alındığı belirtildi. Açıklamada ayrıca Abdullah Öcalan’ın süreci yönetmesi ve yönlendirmesi için "demokratik siyaset hakkının tanınması" gerektiği vurgulandı. Bu talepler, Öcalan’ın statüsüne ilişkin yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Üç Senaryo Öne Çıkıyor

Milliyet’te yer alan habere göre, Öcalan’ın geleceğiyle ilgili kulislerde üç temel senaryo konuşuluyor:

İmralı’da Kalmak İstiyor: DEM Parti ve bazı çevrelerin uzun süredir talep ettiği “fiziki özgürlük”e rağmen, Öcalan’ın güvenlik gerekçeleriyle İmralı dışına çıkmak istemediği ifade ediliyor.

Daha Geniş İmkanlarla Süreci Yönetme: İkinci senaryoya göre, Öcalan’ın süreci daha rahat yürütmesi adına idari düzenlemelerle çalışma ve iletişim imkanlarının genişletilmesi gündemde. Bu kapsamda telefon görüşme hakkının tanınması, DEM Parti yetkilileriyle görüşmelerin artırılması gibi adımlar değerlendiriliyor.

Yeni Parti ve Meclis Tartışması: Üçüncü ve en tartışmalı senaryoya göre ise, PKK’nın fesih kararına paralel olarak DEM Parti’nin olağanüstü kongre ile yeniden yapılanabileceği, Öcalan’ın yeni bir parti kurarak bu yapılanmanın başına geçebileceği kulislerde konuşuluyor. Ancak anayasa ve mevcut Siyasi Partiler Kanunu, hüküm giymiş kişilerin siyasi parti kurmasını ve yönetmesini kesin olarak engelliyor. Dolayısıyla bu senaryonun hayata geçirilmesi mümkün görünmüyor.

Anayasal Engel Var

Kulislerdeki bu tartışmalar, mevcut hukuki çerçevenin dışında kalsa da, PKK’nın silah bırakma kararının ardından oluşan yeni siyasi iklimin, Türkiye gündeminde önemli bir yer tutacağı öngörülüyor. Ancak yasal düzenlemeler çerçevesinde, Öcalan’ın siyasi alanda aktif bir pozisyon üstlenmesinin önü kapalı.

Vanhaberleri - Van haber - yerel Van haber - yerel haberler