AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Anadolu Sohbetleri Programında Gündeme Dair Açıklamalarda Bulundu

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, 'Anadolu Sohbetleri' programında çözüm süreci, yeni anayasa, af iddiaları ve Gazze’deki insani kriz gibi kritik başlıklarda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Özlem Zengin, gönüllü olarak başka bir ülkenin ordusunda görev yapan çifte vatandaşların mevcut yasalar kapsamında vatandaşlıktan çıkarılabileceğini söyledi.

 

 

(MHA) AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Türkiye Basın Federasyonu’nun ev sahipliğinde düzenlenen 'Anadolu Sohbetleri' programında gazetecilerle bir araya geldi. Gündemin öne çıkan sıcak başlıklarını değerlendiren Zengin; çözüm süreci, af tartışmaları, yeni anayasa çalışmaları ve muhalefetin mevcut tutumuna ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Programda özellikle yargı reformu, toplumsal kutuplaşma ve ekonomik beklentiler gibi konular da masaya yatırıldı.

“Vatandaşlıktan çıkarılma için gerekçedir”

‘Anadolu Sohbetleri’ programında gazetecilerin sorularını cevaplayan Özlem Zengin, son günlerde kamuoyunda tartışmalara neden olan İsrail vatandaşı olan Türk vatandaşlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, çifte vatandaşlık ve gönüllü askerlik üzerinden vatandaşlıktan çıkarılma süreci hakkında net açıklamalar yaptı. Zengin, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kanununda halihazırda vatandaşlıktan çıkarılmaya dair açık hükümler bulunduğunu hatırlatarak, “Bir başka ülkede Türkiye Cumhuriyeti'nden izin almaksızın gönüllü olarak askerlik yapılması, vatandaşlıktan çıkarılma için gerekçedir” dedi.

İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı resmi verileri paylaşan Zengin, Türkiye’de şu an 29 bin 178 Musevi vatandaş bulunduğunu, çifte vatandaşlık statüsünde ise 1.568 kişinin yer aldığını söyledi. İsrail vatandaşlığı bulunanlardan 1.142’sinin sonradan Türk vatandaşlığını aldığını, 426 kişinin ise asıl vatandaşlığının Türkiye olduğunu belirtti. Bu sayılar içerisinde kadın, erkek ve çocukların da yer aldığını vurgulayan Zengin, tartışmaların abartıldığını savundu.

“Dava açılan sadece bir kişi var”

Zengin, sosyal medyada dolaşan iddiaların aksine, şu anda gönüllü olarak İsrail ordusunda görev aldığı tespit edilen yalnızca bir kişiye dava açıldığını, iki kişi hakkında ise dava açılmasının gündemde olduğunu söyledi. Zengin, “Bu kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması mevcut mevzuatla mümkündür ancak işlem yapılabilmesi için delil ve tespit gereklidir” diye konuştu.

“İstisnayı ilke haline getirmeyelim”

Zengin, bu konunun siyasi olarak istismar edilmemesi gerektiğini de vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü;

“İstisna olan durumları ilke gibi sunarsanız, kamuoyunda yanlış algılar oluşur. Hukuk devletiyiz. Bir kişinin gönüllü askerlik yapıp yapmadığı ispat edilmeden vatandaşlıktan çıkarılması mümkün değildir. Tespit edilen kişiyle ilgili İçişleri Bakanlığı süreci başlatmış durumda.”

“Çifte vatandaşlara düşmanlık üretilmemeli”

Zengin, çifte vatandaş olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamına yönelik bir suçlama ya da dışlayıcı tutumun doğru olmayacağını ifade etti. Zengin, “Sayın Cumhurbaşkanımız da defalarca söyledi; bu ülkede yaşayan herkes bizim vatandaşımızdır, bize emanettir. Hukukun dışında kalanlar elbette hesap verir. Ancak çifte vatandaşlık üzerinden tüm Musevilere yönelik bir düşmanlık dili oluşturmak tehlikelidir” dedi.

Zengin ayrıca Avrupa Parlamentosu’ndan (APA) gelen, gönüllü askerlik yapan çifte vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılmasını öneren teklife de değinerek, “Zaten bizim mevcut kanunumuz bu imkânı tanıyor. Yeni bir düzenleme yapılmasına gerek yok” ifadesini kullandı.

“Grup toplantıları da meclisin parçasıdır”

Zengin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grup toplantılarında atılan sloganlara yönelik eleştirileri değerlendirirken, bu toplantıların meclis faaliyetinin bir parçası olduğunu vurguladı. “Grup toplantılarını genel kuruldan ayrı düşünmek mümkün değil” diyen Zengin, Meclis’in akış ve disiplin kuralları açısından bu oturumların da işleyişin parçası olduğunu söyledi.

Zengin, süreçlerin hassasiyet gerektirdiğini belirterek, siyasi partilerin yalnızca kendi tabanlarını değil, kendilerine oy vermemiş seçmenleri de dikkate alması gerektiğini ifade etti. “Toplumsal rıza olmadan bu işler yürümez” diyen Zengin, şehit aileleri ve gaziler açısından konuya ayrı bir hassasiyetle yaklaşılması gerektiğini söyledi.

Zengin, sloganların Meclis gündemine yansımasının Meclis iç işleyişi adına rahatsız edici olabileceğini ima ederken, süreçle ilgili tüm soruların zamanla netleşeceğini söyledi.

Terörsüz Türkiye süreci

Zengin, Terörsüz Türkiye sürecine dair yapılan çağrılar ve siyasi iradenin tutumu hakkında konuşurken, “Bu tür birbirini tamamlayan, devam eden süreçlerin içindeyiz” diyerek, siyasi diyaloğun ve komisyon çalışmalarının çok yönlü ilerlediğini ifade etti. Meclis’te oluşturulan komisyondan da bahseden Zengin, 51 kişilik komisyonda farklı partilerden milletvekillerinin yer aldığını ve yaz boyunca yoğun bir çalışma yürütüldüğünü belirtti.

“PKK’dan silah bırakma çağrısına cevap geldi”

Zengin, geçmişte yapılan görüşmeler neticesinde İmralı’dan gelen “silah bırakın” çağrısını hatırlatarak, silahların bırakıldığına dair bir noktaya gelindiğini ancak sürecin hassasiyetle yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Komisyondan çıkan sonuçlara göre Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bir tavsiye raporu sunulacağını, bunun da yasal düzenlemelere yön verebileceğini söyledi.

“Genel af yok, şarta bağlı düzenleme olabilir”

Kamuoyunda sıkça konuşulan “genel af” iddialarına değinen Zengin, “Ben genel af olacağını düşünmüyorum” dedi. Silaha bulaşmamış örgüt üyeleriyle ilgili TCK 221. maddeye atıf yaparak, ceza indirimi ya da cezasızlık ihtimalinin gündeme gelebileceğini, ancak ağır suçlar işlemiş kişiler için bu tür bir düzenlemenin mümkün olmadığını vurguladı.  Zengin, “Bu bir af değil, şarta bağlı bir düzenleme olabilir” açıklamasında bulundu.

“Öcalan’a yönelik hiçbir talep yok”

Abdullah Öcalan’la ilgili af söylentilerine ilişkin de konuşan Zengin, “Ziyarete gelen heyetler tarafından İmralı’dan herhangi bir talep, dışarı çıkma dahil olmak üzere, iletilmedi. Tam tersine böyle bir talepleri olmadığı açıkça söylendi” diyerek bu yöndeki iddiaları net bir şekilde yalanladı.

“Yeni anayasa için sivil ve katılımcı süreç yürütüyoruz”

Yeni anayasa çalışmaları hakkında konuşan Zengin, bu sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde önemsendiğini ve partiler üstü bir şekilde yürütülmeye çalışıldığını söyledi. Hedeflerinin “yeni, sivil, demokratik bir anayasa” yapmak olduğunu belirten Zengin, “Bu çalışmayı Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden adaylığı için değil, Türkiye’nin geleceği için yapıyoruz” dedi.

Zengin ayrıca geçmiş anayasa çalışmalarının birikiminden faydalanıldığını, siyasi partilerle açık ve samimi bir müzakere süreci yürütülmek istendiğini söyledi.

“Muhalefet çelişkili bir tutum sergiliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in Brüksel ziyaretine de değinen Zengin, muhalefetin Türkiye’nin dış politikasını dışarıda eleştirmesini doğru bulmadığını belirterek, “Filistin konusunda Cumhurbaşkanımızın çabaları ortadayken, yurt dışında Türkiye’yi şikayet etmek adil değil” dedi. Zengin, ayrıca, CHP'nin bir yandan belediye başkanlarıyla gurur duyduğunu söyleyip, diğer yandan Cumhurbaşkanı ile aynı kareye girmeyi reddetmesini “çelişkili ve siyasi olarak sorunlu” bulduğunu söyledi.

“Parlamenter sisteme dönüş artık konuşulmuyor”

Parlamenter sistem tartışmalarına da değinen Zengin, “Muhalefet partilerinin bile artık parlamenter sistemden bahsetmediğini görüyoruz. Mevcut sistem içerisinde çözüm arayışındalar” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin meşruiyetinin sandıkla tescillendiğini hatırlatan Zengin, “İki genel seçimde de halk bu sistemi onayladı” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin daha ileri gitmesini istiyoruz”

Yeni anayasa, çözüm süreci, adalet reformları gibi başlıkların Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Zengin, “Türkiye, terörden arınmış, toplumsal uzlaşıyı esas alan, güçlü bir geleceğe yürümelidir. Bizim gayretimiz bu yöndedir” değerlendirmesinde bulundu.

“Askeri hastaneler gündemimizde”

Programda, askeri hastanelerin yeniden açılması yönündeki tartışmalara ilgili sorulan soruya Zengin, özellikle FETÖ’nün geçmişte askeri sağlık sistemi üzerinden yaptığı operasyonlara dikkat çekerek, “Geçmişte yapılan hatalar tekrar edilmemeli. Ancak ihtiyaç varsa, özellikle çatışma bölgelerinde yeniden yapılanma olabilir” dedi.

İstanbul Sözleşmesi tartışması

Zengin, AK Parti içinde uzun süre tartışılan ve Türkiye’nin 2021’de çekildiği İstanbul Sözleşmesi ile ilgili de konuştu. Tartışmaların yanlış yönlendirildiğini söyleyen Zengin, “Sözleşmede iddia edildiği gibi eşcinsel evliliğe dair bir ifade yer almıyordu. Ancak konu ne yazık ki doğrular üzerinden değil, algılar üzerinden tartışıldı” değerlendirmesinde bulundu.

“Ekonomi en önemli başlık”

Ekonomiye dair soruları da yanıtlayan Zengin, vatandaşların en çok hayat pahalılığı nedeniyle zorlandığını belirtti. Tarımsal üretimde mevsimsel nedenlerle büyük kayıplar yaşandığını ifade eden Zengin, “Bu yaz meyve yoktu. Şeftali, elma bulamadık. Bu da fiyatları etkiledi” dedi. Borç yapılandırmaları ve reel sektöre destek gibi düzenlemelerin yeni yasama yılında gündeme gelebileceğini belirtti.

Filistin mesajı: Yüzlerce Yahudi soykırımı filmi, sadece 13 Filistin belgeseli

Zengin konuşmasında Gazze’de yaşananlara da değindi. Yahudi soykırımı üzerine 100'den fazla film ve belgesel yapıldığını belirten Zengin, “Filistin meselesine dair ise sadece 13 belgesel çekilmiş. Bu, dünya kamuoyundaki çifte standardı açıkça gösteriyor” ifadelerini kullandı. Zengin, insanların vicdanlarını sarsacak görüntülerin her gün ekranlara yansımasına rağmen hâlâ sessizlik içinde kalınmasını eleştirerek, “Eğer acının bir dili varsa, o dilin evrensel olması gerekir. Ancak görüyoruz ki dünyada acılar bile seçilerek, ayrıştırılarak anlatılıyor. Bu da insani değerlerin evrenselliğine gölge düşürüyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Ak Parti kendi kendini eleştirebilen bir parti”

AK Parti’nin iç tartışmalara ve özeleştiriye açık bir yapısı olduğunu vurgulayan Zengin, “Biz masada her konuyu tartışıyoruz. Bu partinin en büyük gücü, kendi içinde fikir özgürlüğünü barındırması” şeklinde konuştu.

 

Millet Haber Ajansı/ Ankara